
TÜRKÜLER
DEĞİRMEN TEPESİ
Değirmen tepesinde çaldığım sazlar
Sazlanır sesine toplanır kızlar
O kızlara benim yüreğim sızlar
Doğurmaz olaydın anam
Başım başım dumanlı
Felek hançer vurmuş
Sinem yaralı
Göynük köprüsünden kırat boşandı
Deste zülüflerim yere döşendi
Anne martinimi eller kuşandı
Doğurmaz olaydın anam
Başım başım dumanlı
Felek hançer vurmuş
Sinem yaralı
Değirmen tepesinde çaldığım sazlar
Ayaşlı Nuri’ye uğradı nazar
Anası duymasın aklını bozar
Değirmen tepesi şimdiki Göynük İlköğretim Okulu’nun bahçesidir. Ayaşlı Nuri yakışıklı, civanmert sazı sözü dinlenir bir delikanlıdır. Ayaşlı lakabı babası ve kendisinin içkiyi çok sevmesinden gelir. O zamanın Askerlik Şube Başkanı Adapazarlı bir yüzbaşının Pakize isminde güzel bir kızı vardır. Ayaşlı Nuri ile Pakize arasında büyük bir aşk başlar. Kız kara sevdaya tutulur. Ayaşlı Nuri’nin ailesi onların taşı çok ağır, biz kaldıramayız diye evlenmelerine karşı çıkar. Kızın ailesi tayinlerini Adapazarı’na çıkarır ancak kız ince hastalıktan hayatını kaybeder. Ayaşlı Nuri’de içkiyi daha da arttırarak sefil bir hayata başlar. Nakliyecilik yaparken Taraklı yolunda arabasında ölmüş olarak bulunur.
MELEK HANIM
Melek Hanım has bahçede geziyor
Melek hanım aman geziyor
Kınalı da eller inci de mercan diziyor
Aman aman melek hanım aman diziyor
Hanım da ninesi bu işleri seziyor
Melek hanım aman seziyor
Ağlama meleğim senin de yazın böyledir
Aman aman melek hanım aman böyledir
Aşk adamı bülbül gibi söyledir
Melek hanım taş üstünde iniler
Melek hanım aman iniler
Tersanede soygun da vermiş gemiler
Aman aman melek hanım aman gemiler
Evrak da gelmiş yarelerim yeniler
Melek hanım aman yeniler
Ağlama meleğim senin de yazın böyledir
Aman aman melek hanım aman böyledir
Aşk adamı bülbül gibi söyledir
Aman aman melek hanım aman söyledir
Melek hanım aslen Boluludur. Bolu’nun Göynük ilçesine ninesiyle birlikte kaymakamın misafiri olarak gelmektedirler. Melek hanım ile Göynüklü bir genç birbirlerine âşık olurlar. Göynükte has bahçe denilen yerde buluşmaya başlarlar. Melek’in ninesi bunu fark eder ve mecburen nikâhları kıyılır. Daha sonra genç delikanlı askere gider, Melek de has bahçede onu hasretle beklemektedir. Bir süre sonra genç adamın şehit olduğu haberi gelir ve Melek Hanım bu acıya dayanamayıp birkaç yıl sonra ince hastalıktan ölür ve adına türkü yazılır.